Timothy Dexter’ın Bilenler İçin Zor Bir Durum Kitabı Üzerine

 


  • Bu yazı Tugay Kaban tarafından Etkinleştirilmemiş bir Word ürününün içerisinde yazıldı. Timothy Dexter’ın 6:45 tarafından yayınlanan Bilenler İçin Zor Bir Durum kitabı üzerinden bazı noktalara değinmektedir.
  • Kitap daha çok ‘Turşu’ ismiyle biliniyor. 6:45 Yayınları bu ismin yerine ‘Bilenler İçin Zor Bir Durum’u tercih etmiş fakat kapak görseli olarak bir turşu konservesi koymuşlar. Böylece kitabın özelliğini korumuşlar diyebiliriz. Elbette orijinal metni karıştırmasaydım ‘turşu’ bilgisine erişemeyecektim zira tercümede bu konuya değinilmiyor. ‘Turşu’ olarak tanımlanmasının önemli olduğunu düşünüyorum bu arada. Zira kitap tam anlamıyla turşu tadında. Nasıl yani? Bu sözü edebî lakırdılar çoğalsın için söylemiyorum. Timothy Dexter turşu gibi bir adam. Edebî tadını sevenler için vazgeçilmez. Kitap edebî mi sorusunu tartışmadan bir kenara bırakarak konuşuyorum. Nihayetinde Ulysses’i de edebî bulmayanlar var.
  • 1802 yılında yayımlanmış bir eser. Dexter beyefendi kendi çabalarıyla yayımlamış kitabını. İçerisinde birçok türe benzetilecek parçalar yer alıyor. Bir nevi antoloji. Mektuplar, vekâyinameler ve sair. Bir hayatın kelimelerle anılaştırılan biçimi. Böyle de denebilir.
  • Dexter’ın anıları ne işimize yarayacak? Lütfen efendim, edebiyat böyle bir şey değil. Böyle suallerle bir yere varılamaz. Cevap sualin parıltısıyla kendini belli eden bir cevherdir.
  • Bu kitabı sevenler var. Nefret edenler var. Lanet edenler var. Bağrına basanlar var. Bence her edebî görüşü olduğuna inanan okurun kütüphanesinde bulunmalı. Bir gün yolum Amerika’ya düşse, bir sahafa girsem, ilk soracağım kitaplar listesinde Dexter’ın bu eseri olacak. PDF kesmez, o derece.
  • Eserin içeriği ve yazar hakkında, iki kapak arasından oldukça yeterli bilgi var. Kitabı 6:45 James Joyce ve Lewis Carroll’ın isimlerini kullanarak lanse ediyor. Bence bu pek abartı bir uğraş değil. Haklı taraflar olabilir. Kimin neyi ne zaman nerede nasıl okuduğunu bilemeyiz elbette. Fakat Dexter’ın cins bir kafaya sahip olduğuna şahsen artık eminim. Joyce da benim gibi düşünmüş olabilir.
  • Amerika’nın sömürgecilik çabalarının sonlarında ortaya çıkmış bir eser olarak, yakalayabilenler açısından zamanın siyasî meselelerine ve yaşayış biçimlerine dair farklı pencereler açabilecek bir eser olarak görüyorum TURŞU’yu. Aslında hayatın hiç de farklı bir auraya evrilmediğini hissettim Dexter’ı dinlerken. Ve evet, sömürgecilik elbette bitmedi.
  • Kitabın, garip okurlarını heyecanlandıran en dikkat çekici özelliği ise hiçbir noktalama işaretini barındırmaması. & işaretini saymazsak. İlk baskıdaki noktalama işaretlerinin olmayışı okurları zorlamış ve bu zorlama yazara kadar ulaşınca, yazarımız Dexter ikinci baskıda okurlarına bir kolaylık (!) sağlamaya çalışmış. Bütün noktalama işaretlerini kitabın en arka sayfasına yerleştirmiş ve isteyenin, istediği işareti, istediği yere koyarak okuyabileceğini söylemiş. İşte bu tam bir turşuluktur!
  • 6:45 bu eseri yayımlamasaydı ve ben karşılaşmış olsaydım, önüme gelen yayıncıya yayımlaması için muhakkak önerirdim. Bu vesileyle tercüman Atakan Karaduman’a da teşekkür ederim uğraşları için.
  • Ve bence bu kitap ‘Aykırı Edebiyat’ değil. Aykırı Edebiyat diye bir şey yok. İyi seyirler.