23.3.24

Orhan Pamuk'un Babasının İkinci Bavulu

 


Babamın Bavulu. Nobel konuşmalarına meraklı olanlar yahut Orhan Pamuk külliyatını bitirmeyi kafasına koymuş insanların bu eserden haberdar olmamaları veya en kötü ihtimalle şöyle bir göz atmadan geçmiş olmaları pek mümkün değil. Eseri satın almak için uğraş sarf edemeyecekler adına bu cümlenin ardına küçük bir sürpriz bırakayım. Sürpriz için tıklayın. Bu konuşmayı ilk okuduğumda, anlatılmak istenenleri pek de benimseyemediğimi söylemeliyim. Çok zorlama bir uğraş gibi görünmüştü gözüme. Gerçi çok sonraları karşılaştığım hiçbir Nobel Edebiyat Ödülü sahibinin ödül konuşmasını samimi bulamadığımı da itiraf ediyorum. Hatta bir tanesini tercüme dahî etmiştim. Bana en samimi gelen konuşma, Beckett'ın ödül törenine katılmadığı ve bu sebeple de yapmadığı ödül konuşmasıdır.

Konu dağıldı. Pamuk'un babasından aldığı o bavulun içi, seyahat ve edebiyat kokmaktaymış anlattıklarına göre. Fakat Pamuk'a, yazmak için rahatlık sağlayan bir başka bavulun varlığına dair bir düşünce uyandı geçenlerde kafamın bir yerlerinde. O diğer bavuldan Pamuk'un bahsetmediğinden eminim. Hatta kafamın bir yerlerinde uyanan o diğer bavul düşüncesine kendinizi çok kaptırmazsanız, siz de benim kadar emin olabilirsiniz. Peki, o diğer bavulun varlığını bir şekilde kabul etmiş olursak, elimize ne geçecek? Bir rahatlama mı? Mesela, 'ben de babamdan, içinde birkaç tapunun ve bir miktar paranın saklandığı bir bavulla tek başıma bırakıldığımı bilseydim, rahatlıkla yazar olabilirdim' diyerek bir rahatlama yaşayabilir miydik? Paranın her şey olmasa da çok şey olduğunu düşünüyorsak, yanlış bir söylem olmayabilir bu. Düşünsenize, içinde ileri yaşlarınızda medar-ı mâişet konusunda kafanızı rahatlatacak metaların yer aldığı bir bavulla yazar olmak için bırakılmışsınız. Düşününce bile mutlu edecek kadar iyi bir pensée.

Elbette böylesi bavullarınız var diye Nobel alacaksınız diye bir şey yok. Bu noktada işin içine çok başka şeyler giriyor.